Uzmanlar, depremde levhaları bile kırılmayan binanın zemininin sağlam olduğu görüşünde.
11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli bir bina ayakta kalırken haber oldu.
Tek bir hasarın olmadığı Kahramanmaraş’taki bina tüm Türkiye’nin gündemindeydi.
Bu binanın zemin katında tüm rafları kırılabilir eşyalarla dolu bir züccaciye dükkanı vardı ve çevresinde başka sağlam bir bina yoktu.
“Deprem değil bina öldürür”Cümlenin simgesi olarak gösterilen bu yapının neden yıkılmadığı sorusunun yanıtı uzmanlar tarafından gecikmedi.
Bina herkesi şaşırttı
Kahramanmaraş’ta züccaciye dükkanının bulunduğu, levhaların bile kırılmadığı ve tek bir hasarın olmadığı bina herkesi şaşırttı. Dükkan sahibi “Biz bile şaşırdık” dedi. cevabı verdi.
“Tabaklar bile kırılmadı, çatallar devrilmedi”
Binanın altında bulunan züccaciye dükkanında tabaklar bile kırılmazken, çatalların dahi devrilmediği dükkanda tek bir hasarın olmadığı görüldü. Yine züccaciye dükkânının yanındaki muhteşem çarşının raflarında tek bir eser devrilmedi. Bu işyerlerinin karşısındaki alanda yer alan bina iki büyük depremde yıkılmıştır.
Binanın sırrı ortaya çıktı
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Celalettin Kozanoğlu, binanın herkesin konuştuğu bu sırrını da ortaya çıkardı.
“Doğru Yerde Yapıldı”
Kozanoğlu, yapılan tüm projeler ve alana uygunluğun doğru tahsis edilmesi sonucunda bu örnekteki gibi yapıların zarar görmeyeceğini belirterek, görüşlerini şöyle aktardı:
Aslında binalardan beklediğimiz ve umduğumuz davranış, böyle bir depremde binaların sınıfı az hasarla, orta hasarlı ve muhtemelen hasarsız geçmesiydi. Bu nedenle bu binada beklendiği gibi hasar görmemiştir. Bu yapının özelliklerine baktığımızda bitişik bir düzenin olmadığını görüyoruz. Binanın temeli, tasarımı ile ilgili her şey yapılmışsa, binadan beklenen davranış budur. Bir deprem, sağlam zemine oturan bir binanın altından, örneğin kaya üzerine oturtulmuş bir binanın altından saniyede 600-700 metre hızla çok hızlı geçebilir. Yumuşak yerlerde bu saniyede 300-400 metreye kadar düşüyor. Deprem çabuk geçerse yapı rezonansa zaman bulamaz. Dolayısıyla sallama süresine ve zemine aktarılan süreye bağlı olarak o yapıdaki levhalar da yok olmaz; binada hasar yok. Bu binada her şeyin gerçek olduğunu görüyoruz. Böyle bir depremde bu binada levhalar bile devrilmediyse, yerle bir oldu demektir. Depremin buradan daha hızlı geçtiğini iddia edebiliriz.
“Dünyada örnekleri var”
Kozanoğlu, 1995 yılında Japonya’da meydana gelen Kobe depreminde 100 bine yakın binanın yıkıldığını ve Japonların bundan ders çıkardığını belirterek, şu açıklamaları yaptı:
Bu depremden sonra Japonya’da çok sayıda deprem oldu ve bu hasarsız binadakine benzer örnekler özellikle Japonya’da yaygındı. Yine Mexico City Sarsıntısı çok ilginç bir sarsıntı. O depremde binalar zeminden dolayı çok yavaş sallandı. Dolap yana yatırıldığında bile üzerindeki vazolar devrilmedi. Bu topyekûn şokun cari periyodu, zemine etkisi ve tabandan yapıya etkisi; yani zemin-yapı ilişkisi ile ilgilidir. Binayı gerçeğe uygun projelendirirseniz, detaylara gereken özeni göstermişseniz, binanın bu davranışı aslında normaldir.
“Aynı iki proje olsa bile binalar farklı davranabilir”
Öte yandan Kozanoğlu, iki proje olsa bile binaların farklı davranabileceğinin altını çizdi:
Faylar üzerine inşa edilen binaların yıkılma olasılığı daha düşüktür. Bu depremde öteleme 7.3 metreydi. Hiçbir bina böyle bir yan vuruşa dayanamaz. Fay üzerinde herhangi bir yapı olmamalıdır. Fayın yakınındaki binalar da farklı davranabilir. Projeleri farklı, metrekaredeki kolon sayısı farklı, binanın davranışını etkileyecek duvar durumu farklı. Birinin birçok duvarı varken diğerinin hiç yok. Birinde zemin kat tamamen boşalırken diğerinde yok. Biri duvarlı, diğeri duvarsız iki proje olsa bile, binalar farklı davranır. Zeminden farklılıklar da varsa bu binalar farklı davranabilir. Gerçek, yapılan projedir, gerçek malzeme ve gerçek uygulamadır. Binada izinsiz eklenen veya çıkarılan herhangi bir ekipman yoksa bu binanın en azından insanların kaçacak zamanı olacak şekilde ayakta kalmasını bekliyoruz.